Mehmet Tezkan
Erdoğan Sertleşir mi?
Erdoğan ağır bir seçim yenilgisi aldı ama yasal olarak dört yıl daha ülkenin başında… Kendi istemediği, Meclis erken seçim kararı almadığı sürece milletin önüne sandık koymanın imkanı yok.
Ekonomi daha da kötüye gitse de yok…
İnsanlar daha da yoksullaşsa da yok…
AKP ikinci parti oldu, ortağı MHP dördüncülüğe düştü ama Cumhur İttifakı olarak Meclis çoğunluğu ellerinde…
Cumhurbaşkanı kararları, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, torba kanunlarla ülkeyi diledikleri gibi yönetirler…
Yönetecekler de yönetim tarzları nasıl olacak? Sert mi yumuşak mı?
Erdoğan yönetimi, daha doğrusu Saray İktidarı ne yapacak?
İnsanların yanıt aradığı soru şu; rejim sertleşecek mi?
Yani ılımlı otokrasi sert otokrasiye dönüşecek mi, dönüşmeyecek mi?
Bu soru neden soruluyor veya ne oldu da bu soru Türkiye’nin gündemine oturdu?
Şundan; Erdoğan uydurduğu iktisat teorisini (faiz inerse enflasyon da iner) hayata geçirdi ekonomiyi mahvetti.
2001 ekonomik krizini bile mumla arar hale getirdi. 2001 krizi vurup geçmişti, yaşadığımız kriz iki buçuk yıldır sürüyor ve daha ne kadar süreceği belli değil…
Vurup geçmedi iliğimize işledi…
Faizi yüzde 50’ye çıkarmak bile pek bir işe yaramadı. Kasayı doldurmak için vergileri arttırmak zorundalar, zam üzerine zam yapmak zorundalar, tüketimi kısmak için milyonların kemerini bir diş daha sıkmak zorundalar…
İtibardan tasarruf olmaz diye Saray harcamalarını, kamu giderlerini kısmayacaklarına göre vatandaşın sırtına binecekler…
Asgari ücretliye haziran ayında ara zam yapmayacakları belli. Merkez Bankası kanalıyla duyurdular.
Emekli ve memura zam verecekler ama üç kuruş…
Çiftçiye zaten destek yok…
Üzerine doğalgaz, elektrik, benzin, mazot zamları eklenince hayat çekilmez hale gelecek. Doğal olarak tepkisi de olacak…
İktidar ne yapacak?
Muhalefet eski muhalefet değil. Muhalefet tek çatı altında toplandı. CHP 14’ü büyükşehir toplam 35 il, 377 ilçede belediye başkanlığını kazandı.
CHP seçmenden aldığı güçle veya yetkiyle ezilen kitlenin tepkisini dile getirecektir. İktidara kırmızıya yakın sarı kart gösteren seçmen daha rahat, daha güvenle protesto eylemi düzenleyecektir.
Anayasal hak olan gösteri ve yürüyüş sayısı artacaktır.
Erdoğan ne yapacak? Saray ne yapacak? AKP ileri gelenleri ne diyecek?
Saray’dan gelen ilk sinyaller önümüzdeki yılların kolay geçmeyeceği yönünde. Sert katı bir politika izleyecekleri izlenimi veriyor…
Saray’ın hukuk başdanışmanı, AKP genel Başkan Yardımcısı’na ‘not edildi, kaydedildi, devlet haddini bildirir’ diye çıkıştıktan sonra…
Saray’ın ekonomi başdanışmanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nu milli güvenlik sorunu ilan ettikten sonra…
Gerisini düşünmek bile istemiyorum…
Kötü kokular geliyor; dilerim yanılıyorumdur…
Erdoğan ve çevresinin daha yumuşak, daha bütünleştirici politika izleyeceğini, medyada dengenin sağlanmasına izin vereceğini, TRT’nin partizanlığa son vereceğini, siyasette yapay gerginliğe nokta koyulacağını, sorunların aşılması için muhalefetle diyalog içinde olunacağını zannetmiyorum.
Neden mi?
Tek adam yönetimleri, otokrat liderler geri adım atmazlar. Çünkü attıkları geri adamın ardından bir geri adım daha atmak zorunda kalacaklarını düşünürler. Süreklilik kazanacağından korkarlar… Yumuşamanın, taviz vermenin, farklı politika izlemenin yenilgiyi kabul etmek olduğuna inanırlar…
Balon patlamışsa, zırh delinmişse, kan kaybı başlamışsa hele hele ruh kaybolmuşsa eskiye dönüşün zor, hatta imkansız olduğunu kabul etmezler.
Bu sebeple herkes nefesini tuttu Erdoğan’ın izleyeceği politikayı merakla bekliyor…